10 Mart 2010 Çarşamba

Müminin Herhangi Bir Konuda ‘Gücüm Yetmiyor’ Diye Düşünmesi Kuran Ahlakına Uymaz

Yüce Allah Kuran’da Müslümanları hayatlarının son anına kadar çok çeşitli olaylarla imtihan edeceğini bildirmiştir. Bu konuda müminin bilmesi gereken çok önemli bir sır vardır: Eğer insan zor ya da aşması gereken bir olayla karşılaşıyorsa, Allah o kişiye bu konuyla başa çıkabileceği; o imtihanı saşabileceği gücü de vermiş demektir. Allah'ın Kuran’da haber verdiği bu sırrı bilmek ve Allah'ın bu kanununa iman etmek, müminin bu zorluğu yenebilmesinde ona güç verecek en önemli bilgilerden biridir.
Yüce Allah bütün insanları belirli bir amaç üzerine yaratmıştır. Rabbimiz bunu Mülk Suresi’nin 2. ayetinde şu şekilde haber vermektedir:
“O, amel (davranış ve eylem) bakımındanhanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı.” (Mülk Suresi, 2)
İnsanı yaratan onu dünya hayatında imtihan eden ve O’nun emir ve yasaklarına uyması ve samimi imanı karşılığında cenneti vaad eden Yüce Rabbimiz tüm varlıklara olduğu gibi, insana da herşeyi yaptıran ve herşeyi yaratandır. Bu anlamda insanın, bir konudan bahsederken, “benim buna gücüm yetmez” demesi doğrudur. Ama aynı ifadeyi farklı bir mantıkla kullanmak ve bunun da din ahlakına uygun olduğunu savunmak çok büyük bir samimiyetsizlik olur. Örneğin bir insandan güzel bir ahlak göstermesi istendiğinde, bu kişinin, “benim kendime ait müstakil bir gücüm yok, bu yüzden benim buna gücüm yetmez” demesi, dindar ve samimi bir insanın yapacağı bir konuşma değildir. Açıktır ki bu cümleyi kullanan kişi, din ahlakının temelindeki bazı gerçekleri kendince kullanabileceğini düşünerek, bu ahlakı yaşamaktan kaçınmaya çalışmaktadır.
Oysaki dünya hayatı imtihan yeridir. Elbette ki insanın hiçbir müstakil gücü yoktur ve herşeyi yaratan Allah’a muhtaçtır. Ancak Allah, insana doğruyu yanlıştan ayırabilecek, her konuda muhakeme yapabilecek, iyi, güzel ve doğru olanı seçebilecek bir vicdan vermiştir. Allah, Kendisi’nden korkup sakınan kullarına olan vaadini Kuran’da şöyle haber vermiştir:
“Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” (Enfal Suresi, 29)
Allah’a Gönülden Teslim Olmak İnsanı Daima Hayra İletir
İnsan Allah'a karşı olan aczini ve muhtaçlığını bilmelidir. Ama aynı zamanda da Allah'ın kendisine verdiği aklı, vicdanı ve yetenekleri kullanarak karşısına çıkan her konuda Allah rızasının en çoğunu gözetmekle yükümlüdür.
Dolayısıyla insan bir zorlukla ya da emek vermesi gereken bir konuyla karşılaştığında kalbiyle tasdik ederek “Allah sonsuz güç sahibi, bense aciz bir varlığım; bu yüzden Allah dilemediği takdirde benim gücüm buna yetmez, ama Allah dilerse ben bunun üstesinden gelirim” derse ve samimi çaba gösterirse bu doğru bir tavır olur. Mümin, Rabbimiz'in sonsuz kudreti karşısındaki aczini unutmaz ama Allah'ın dilemesi ve gücünü kullarında tecelli ettirmesiyle her türlü zorluğu aşmaya güç yetirebileceğini de bilir.
Müminin, bu iman şuuruyla yaşaması son derece önemlidir. Aksi takdirde kişinin, kendisini (Allah'ı tenzih ederiz) Allah'tan ayrı müstakil bir güç olarak görmesi; sahip olduğu yetenekleri, Allah'ın kendisine lütfettiği gücü ya da aynı şekilde bir güçsüzlük ya da acizliği varsa bunu da kendisinden sanması, din ahlakına uygun anlayışlar değildir. Çünkü Allah sonsuz güç sahibidir; herşeye kadirdir ve herşeyin Yaratıcısıdır. Allah dilediğinde en imkansızı en kolay hale getirir; dilediği an, hiç olmayacak sanılan bir şeyi yaratır. Allah bu gerçeği Kuran’da şu şekilde haber vermektedir.
“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir.” (Bakara Suresi, 117)
Dolayısıyla bu gerçeklere iman eden bir kişinin üslubu da, mutlaka Allah'a kayıtsız şartsız güvendiğini, tevekkül ettiğini ve Allah'ın sonsuz gücüne iman ettiğini ifade eder şekilde olmalıdır. “Kendisinin acz içinde olduğunu; ancak sonsuz güç sahibi Allah'ın lütfetmesiyle, kendisinin, en zor görünen bir konuda bile inşaAllah en üstün ahlakı gösterebileceğine” iman ettiğini gösteren bir üslup kullanmalıdır.
Nitekim Kuran’ın pek çok ayetinde, “her zorlukla birlikte bir kolaylık olduğu”, “Rabbimiz'in Allah'tan korkup sakınan kullarına mutlaka bir kolaylık ve çıkış yolu göstereceği” bildirilmiştir. Dolayısıyla insanın kendine göre içinden çıkamadığı bir olayla karşılaştığı zaman, bunu Kuran'ın bu sırlarıyla değerlendirmesi ve şöyle demesi gerekir:
“Allah’ın benim için yarattıkları mutlaka hayırlıdır. Bundan sonra da Müslüman olduğum için Allah benim için mutlaka hayır yaratacaktır. Ben Allah'a muhtaç, acz içinde bir varlığım ama Allah sonsuz güç sahibi olan herşeye kadir olandır. Ben Allah'a sığındığım, sadece Allah'tan yardım dilediğim ve O’na güvenerek hareket ettiğim takdirde Rabbim inşaAllah yollarımı açacak, en büyük zorlukları bile bana kolaylaştıracak ve bunları aşacak manevi gücü bana lütfedecektir.”
Güçlü bir imanla, Allah'a böyle güzel bir güven ve tevekkülle hareket eden bir insan için, Allah inşaAllah zahiren zorluk gibi görünen tüm olayları kolay kılar, o kişiye hiç bilmediği üstün bir kuvvet ve metanet verir. Kuran'da Rabbimiz'in mümin kulları üzerine lütfettiği bu güç ve onlara her zorluğu kolaylaştırıp çıkış yollarını göstereceği şöyle müjdelenmiştir:

“Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için BUNDA (KUR'AN'DA) 'AÇIK BİR MESAJ' (VEYA
GERÇEK BİR ÇIKIŞ YOLU) VARDIR.” (Enbiya Suresi, 106)

“... KİM ALLAH'TAN KORKUP-SAKINIRSA, (ALLAH) ONA BİR ÇIKIŞ YOLU GÖSTERİR.” (Talak Suresi, 2)

“... KİM ALLAH'TAN KORKUP-SAKINIRSA (ALLAH) ONA İŞİNDE BİR KOLAYLIK GÖSTERİR.” (Talak Suresi, 4)

“Ey peygamber, ellerinizdeki esirlere de ki: "EĞER ALLAH, SİZİN KALPLERİNİZDE BİR HAYIR OLDUĞUNU BİLİRSE (GÖRÜRSE) SİZE SİZDEN ALINANDAN DAHA HAYIRLISINI VERİR ve sizi bağışlar. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (Enfal Suresi, 70)

“... Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. ALLAH, BİR GÜÇLÜĞÜN ARDINDAN BİR KOLAYLIĞI KILIP-VERECEKTİR.” (Talak Suresi, 7)

“DEMEK Kİ, GERÇEKTEN ZORLUKLA BERABER KOLAYLIK VARDIR. GERÇEKTEN GÜÇLÜKLE BERABER KOLAYLIK VARDIR.” (İnşirah Suresi, 5-6)