İnsana akıl veren, onu insandan alan ve onu sürekli kılan, alemlerin Rabbi olan Yüce Allah (cc)'tır. Akıl sahipleri, Kuran'a uyan, Kuran ahlakını yaşayan, dünyevi hırslara ve bencil tutkulara yer vermeyen, Allah (cc)'a karşı aczini bilen insanlardır. Akıl sahibi bir insan, kendini yüceltip büyüklenmediğinden, doğru olanı kolaylıkla kabul eder, öğüt alabilir ve hatalarında direnmez. Menfaatlerin peşinde koşmaz, her şeyi kendisine verenin Allah (cc) olduğunu bilerek hareket eder.
Dünyevi hırslar ve bencil tutkular, insanın kalbini ve aklını din ahlakını yaşamaya kapalı tutar. Paraya ve benzeri maddi değerlere karşı duyulan tutkulu istek, insanın zihnini istila eder, onu asıl amacından uzaklaştırır. Böyle bir insan tüm zamanını, enerjisini, aklını ona sadece dünyada menfaat sağlayacak bazı maddi değerleri elde etmek için kullanır.
İnsanların aklını örten bu sebepler, onların Allah (cc)'ın büyüklüğünü kavramalarına da engel olur. Allah (cc)'ın yarattıklarını fark edip, kendilerindeki ve çevrelerindeki olağanüstülüğü göremezler. Kendilerini yoktan yaratanın ve her an kendilerini koruyup kollayanın Yüce Rabbimiz olduğunu fark edemezler. Dolayısıyla, Allah (cc)'ı yüceltmek, O'nun nimetlerini anmak, O'nu övmek ve O'na ibadet etmek gibi sorumluluklarını unuturlar. Yaşadıkları hayat ve sonu gelmeyen istekleri, onları asıl yapmaları gerekenlerden uzaklaştırmıştır. İşte bu, akledemediklerinin en önemli delilerindendir.
Allah (cc), bir ayetinde şu şekilde buyurur:
"Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan herşeyin de Rabbidir" dedi (Musa). (Şuara Suresi, 28)
Allah (cc)'ın tüm evrendeki ayetlerini görebilecek olanlar yalnızca akıl sahibi olan insanlardır. Bir insan kalbini, ne kadar hırstan, bencillikten temizlerse, o denli Allah (cc)'a yaklaşır ve akıl sahibi olur. İnsan, Allah (cc)'a itaat ettikçe, kendisini saran bencillikten kurtulur ve kurtuldukça Allah (cc)'ın varlığının delillerini ve O'nun sunduğu nimetleri daha iyi fark eder. Bu anlayış insana, dünyada büyük bir rahatlık, ahirette de sonsuz bir kurtuluş getirecektir:
Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. (Bakara Suresi, 269)